top of page

Biz Gribi Böyle Bilmezdik

Koronavirüs hayatımıza girince, her kafadan bir ses çıktı. Bilende, bilmeyende görüş bildirdi. Bazı bilim adamları, çok bulaşıcı olduğunu ve kronik hastalar üzerinde öldürücü etkiye sahip olduğunu, kronik hastalığı olmayanlarda da virüs yüküne bağlı olarak ölümlerin gerçekleşebileceğini söyledi.

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Profösör Dr. Mehmet Ceyhan da; Türkiye'de yaklaşık 200.000 kişinin grip virüsü yüzünden hayatını kaybettiğini, kayıtlara grip değil de, gribin sebep olduğu ve kişinin ölmesine neden olan kronik hastalığı yazıldığını söyledi.

Anlaşılıyor ki , çeşitli kronik hastalıklara sahip olan bu kişiler,grip olmasalardı yada hafif geçirselerdi, ölmeyeceklerdi. Yıllarca yaşayacaklardı. Yaşlı, genç, mutlu, mutsuz kim ölmek ister ki? Her gün ağrılarından sızlanan 90 yaşındaki insan da' dayanayım biraz daha ölmeyeyim ' diye düşünür. Beyin işlevlerinde hiç bozulma olmadan, 92 yaşında hayatını kaybeden anneannem, sevdiklerinden istemeye istemeye ayrıldı.

Geçen yıl sömestri tatilimi , ailemin yanında köyde geçirmiştim. Giderken çok kaygılanmıştım. Annemin , babamın evinde kalorifer yoktur. Her oda odun sobası ile ısınır. Bütün gün yaşadığımız odada odun sobası yanar. Yattığım odada ancak bir kaç saat yanar, başını beklemek gerek. Evin tavanı çıra ve küçük bir dikkatsizlikte yangın çıkabilir. Duvarlar bir metreye yakın taşdır. Isınması bir haftayı bulur. Bazı geceler soğuktan uyuyamaz insan. Ama ısındığında da ılıklığını korur.

Aile bireyleri birbirlerini aylarca görmediği için geç vakte kadar oturulur ve çay içilir. Bir kaç saat uyuyabilirse bile ne mutlu olur insan.

Soğuk ve uykusuzluk beni hasta edecek zannetmiştim, hasta olmadım. İstanbulda yaşarken bir gün uykusuzluk sonucu bile ben grip ya da soğuk algınlığı olurdum. İstanbul'a döndükten sonra, 300-400 kişilik toplantılara katıldım, yaklaşık 100 öğrenciye seminer verdim 70 kişinin bulunduğu öğretmenler odasında oturdum. Sonuç ; ben grip enfeksiyonu oldum .Anladım ki suçlu soğuk ,uykusuzluk değil, mikroplar ve mikrobu taşıyan kalabalıklardı.

Gençlik dönemlerimde okuduğum , olayların 1900 lü yıllarda geçen kitaplarda; salgın hastalıklar konu ediliyordu. Roman kahramanları, panik ve korku halinde, mikroplardan korunmak için çılgınca temizlik yapıyordu. Bunlar o kadar yoğun anlatılıyordu ki, insanın gece gündüz temizlik yapası geliyordu.

Gribin latince anlamı 'paçavra' oluyormuş. Sağlıklı insanlarda bir ay iş kaybına ve kronik hastaların ölümüne neden oluyormuş. Her insan kronik hastalığa aday ve normal ömrünü yaşayabilen herkes, ölümünden önce kronik hastadır.

Avustralya'da ki bir araştırma da, koronovirüse karşı alınan önlemlerin , grip vakalarını % 10 düşürdüğü görülmüş. Koronovirüs , hayatımızdan tamamen çıktığında da,

* Grip aşımızı her yıl yaptırırsak (en etkin korunma için her yıl),

* Kalabalık ortamlarda maskemizi takarsak ve takanlarla dalga geçmezsek,

* Ortamın temizliğine ve el hijyenine dikkat edersek, gribin bizden uzakta duracağını öngörüyorum.

Bu alınacak önlemler, bireysel değil toplumun katkısı ile başarılabilecek çalışmalardır.

Hatice SAĞLAM ÖZDEMİR

274 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page